Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say ve müzisyen Jamal Aliyev, ‘Hayat Ağacı’ süitinin bu akşam gerçekleşecek olan dünya prömiyeri öncesi Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu oldu.
Yeni yapıtlarını anlatan Say, Tarkan’a da davet yaparak “Tarkan’ı kutluyorum. İnşallah onla bir arada bir şey yapma imkanımız da olur. Bir buluşma.. Kültür sanat ile tanınan kültürün buluşması” dedi.
“DÜNYADA BU KADAR BÜYÜK, MUAZZAM BİR KONSER ÇOK ENDER”
Tarkan’ın 9 Eylül’de İzmir’de verdiği konsere ait konuşan Say şunları söyledi:
“Dünyada bu kadar büyük, muazzam bir konser çok seçkin. Bu yalnızca bir konser değil. 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu… Birçok şeye isyanı var toplumun. Toplum çağdaş kalmak istiyor, uygar kalmak, ötekileşmemek istiyor. Bunlara yanıt var. Birebir vakitte konserler, şenlikler iptal ediliyor. Bu en hoş karşılık. Toplumun megastarın yanında olması.. Tarkan için ise emeğinin karşılığı şu oldu. 20’li yaşlarımızın başında meşhur olmaya başlamıştı ve büyük star olacağı muhakkaktı. Artık bir ikinci jenerasyonu bu konserle yakaladığını düşünüyorum. Kendi miladında da bir yenilik yaptığını düşünüyorum. Tunç Soyer’i de kutlamak gerek. Vazgeçmediler, gece gündüz… Bu türlü muazzam oldu.”
TARKAN’A ÇAĞRI
“Tarkan’ı kutluyorum. İnşallah onla bir arada bir şey yapma imkanımız da olur. Bir buluşma.. Kültür Sanat ile tanınan kültürün buluşması. Aslında benim müziklerimde kültür-sanat ile tanınan kültür ortasında bir yer bulmuştur. Dört Mevsim, İnsan İnsan…Filmlere mevzu oldu. Şu andaki bestekar her şeyi yapabilmeli.”
“HERKESİN SÜKUNETLE DİNLEYECEĞİ DİNGİN MÜZİKLER”
‘Hayat Ağacı’nda en yakınlarını anlattığını tabir eden ve bestelerden kelam eden Say, şunları söyledi:
“Hayat Ağacı’nda annemin anısına da bir eser var. ‘Babam Ahmet Say’ isimli bir modül. ‘Ece’ eşim için. Hayat Ağacı diye bir finali var. Birinci açılış ise ‘Umut’. Kısa kısa kesimler. Albüm olarak da çıktı dijitalde. Herkesin sükunetle dinleyeceği dingin müzikler aslında.”
Say, Jamal Aliyev için “Viyolonselde dünyanın önde gelen genç yeteneklerinden biri. Birincilikleri var. Ben müzik dünyasının da genç kuşaklarının de Jamal’i çok beğeneceğini düşünüyorum” dedi.
“MÜTHİŞ BİR DUYGU”
Aliyev ise, ‘müthiş’ hissettiğini belirterek, şunları aktardı:
“Sevgili Fazıl Say’ın bu kadar ferdî, ailesi için yazdığı yapıtlarını kaydetmemiz dayanılmaz bir histi ve çok memnunum Anlatılması biraz sıkıntı. Ben küçük yaştan beri sevgili Fazıl Say’ın hayranıydım. Bu türlü bir talihi yakalamak benim için onur ve gurur verici. Çok şey öğreniyorum.”
“SANKİ ONA ULAŞTIRMAK İSTİYORUM SESİMİ”
Babasını anlatan Say; “Eseri bestelediğimde babam hayattaydı. Kayıt yetiştirmek üzereyken babam vefat etti. ‘Babam Ahmet Say’ modülünü her çaldığımda güya ona ulaştırmak istiyorum sesi” dedi.
Say şunları söyledi:
“Biraz olsun ümitsizlik beslediğimiz anlarda bile güya mezarlığa gidiyoruz üzere. Umut o kadar her şeyi ki hayatın. Hiçbir vakit umudun bir an bile kaçırmamız lazım. Daima umut dolu olmamız lazım. Beşerler bu kadar sükunetli doğan müzikleri bu gergin ortamda âlâ bulmuşlar mıdır diye düşünüyorum. Bana biraz sakin olmak, dinginleşmek âlâ geliyor. Olaylar makûs, televizyonda haberleri açıyorsun dram, trajedi… Biraz yorulduk. O yüzden bu içine kapanma, insanın annesini hatırlamaya çalışması -hayatta olmasa bile- gerekiyor.
Kaz Dağları’nda da bir tabiata yardım etme niyetiyle gittim. 30-40 bin kişi vardı. Ovacık, Tunceli… 20 bine yakın insan vardı. Bu denli gerilimin ortasında bu konserler bana bu işi niçin yaptığımızı öğretiyor. Yaptığımızın bir manası oluşuyor. Bu üslup bir konserde 60 albümün, 100 yapıtın, üç bin konserin bir manası oluşuyor. Kaz Dağları’nda işe yaradı benim müziğim mesela. Burada bir ileti verdik. Bu yalnızca Munzur’un pak akmasıyla ilgili değil, Türkiye’nin doğusundaki insanların da daha fazla entegre olması birlikte yaşamak, ötekileşmemek açısından da bir ileti bu.”