Erbaş, Hz. Muhammed’i sevmenin ve Mevlid-i Nebi’yi idrak etmenin gereğinin, onun getirdiği kıymetleri benimseyip yaşamak ve temsil ederek yaşatmak olduğunu belirtti.
Hz. Muhammed’in ilim, irfan, hikmet ve muhabbet membaı olan örnek hayatının, insanlığı ebedi huzura kavuşturacak yolda şaşmaz bir kılavuz olduğunu vurgulayan Erbaş, “Onun getirdiği ilahi kitap, hakkın, adaletin ve merhametin yüzünü perdeleyen her türlü cehaleti izale edebilmenin imkanını doğurmuştur. Manevi hastalıkların pençesinde kıvranan insanlık için bir kurtuluş reçetesi ve bir şifa kaynağı olmuştur.” sözlerini kullandı.
– “BÜTÜN İNSANLIĞI KUR’AN’IN VE SÜNNETİN HAYAT VEREN PRENSİPLERİYLE, BULUŞTURMAK DURUMUNDAYIZ”
Vahiy ve risaletin en temel gayesinin beşere sorumluluklarını bildirmek, bu minvalde bir hayat yaşamanın yollarını göstermek olduğunu vurgulayan Erbaş, “İnsanı cehaletin karanlık dehlizlerinden ve sorumsuzluğun süfli sonuçlarından kurtararak ilmin, irfanın ve hikmetin beslediği bir imanla sonsuz aydınlığa çıkarmaktır. Hz. Adem’den bugüne Allah’ın bütün elçilerinin çabası bu ideali gerçekleştirmeye matuftur. Alemlere rahmet son peygamber Hz. Muhammed bildirim ve davetinin özünde de tıpkı gaye, birebir kararlılık ve birebir çaba vardır.” açıklamasında bulundu.
İslam aleminin Mevlit Kandilini tebrik eden Erbaş, şunları kaydetti: