İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Erzurum Mitingi’nin gerçekleştirdiği sırada bir küme tarafından taşlı akına uğradı.
Valiliğin ve polislerin seyirci kaldığı hücum sonrası AKP’liler birer birer akına uğrayan Ekrem İmamoğlu’nu amaç aldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldığı Ülke TV yayınında İmamoğlu’na yüklendi.
Soylu, “Ekrem İmamoğlu, Türkiye’ye gelmiş en büyük sahtekarlardan bir adedidir. Hem sahtekar hem yalancıdır. Erzurum için verdikleri evrakta esnaf ziyareti tabiri kullanılmış, miting değil. Bu evraka bir yanıt versinler. Biz sana muhafaza vermişiz, etrafta önlem almış bin tane polis var. Seçim konseyi müsaade vermemesine karşın, yarın öbür gün “Beni engellemeye çalıştılar” diyecekler. İstanbul’da hiçbir hizmeti olmadı. Esnaf ziyareti yapmak için de müracaat yapmana gerek yok zaten” dedi.
Soylu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“Bugün birebir şahsın kendini devletin üzerinde gören ve devletin kendisini ikaz etmesine karşın İBB’yi terör örgütü elemanlarıyla dolduran bu şahıs, bilhassa gittiği her yerde bu tıp provakatif işler gerçekleştiriyor. Bugün Sivas’ta da mitingi vardı. İstanbul’daki hizmet bittiği için Sivas ve Erzurum’daydı.
14 Mayıs’tan evvel muhakkak prosedürler içinde kampanya yapabilirsiniz fakat bir vilayette partinin mitingi kelam mevzusuysa oranın kendi alanları var. Yenikapı’da miting yapılmaması için İBB tarafından kazıldı. Cumhuriyet tarihinin en büyük gelirini alan belediye İBB’dir. İş yapmak istemiyor, mağdur edebiyatı yapıyor.
İlçe seçim konseylerinden müsaade alması lazım.
Bu arkadaşın bir gündem hastalığı var, gündemden düştü artık. Kendi içlerinde bir rekabet var, üçü de birbirinden nefret ediyor. Kendi içlerinde rekabet ediyorlar. Sivas’ta seçim şurasının öteki bir yeri gösterecekken gelip burada bu işi yapmak istemesinin temel nedeni, bu arbedeyi kanatmak. Kalabalık toplayamıyorlar. Miting dediğiniz miting alanında yapılır.
Ekrem İmamoğlu, Türkiye’ye gelmiş en büyük sahtekarlardan bir adedidir. Hem sahtekar hem yalancıdır. Erzurum için verdikleri dokümanda esnaf ziyareti tabiri kullanılmış, miting değil. Bu evraka bir karşılık versinler. Biz sana muhafaza vermişiz, etrafta önlem almış bin tane polis var. Seçim konseyi müsaade vermemesine karşın, yarın öbür gün “Beni engellemeye çalıştılar” diyecekler. İstanbul’da hiçbir hizmeti olmadı. Esnaf ziyareti yapmak için de müracaat yapmana gerek yok esasen.
Van’da “Selo’ya özgürlük” naraları atılırken bunlar zafer işareti yaptılar.
İşler su şişesiyle başlıyor, su şişesi atıyorlar. Birtakım sıkıntıların olacağının tahrikini yaparak oraya geliyorlar. Müsaade almadığı bir miting, miting alanının olmadığı bir yer. Toma hiçbir şey yapmadı diyor. Evvel beşerler ayrılmaya çalışılır. Palavrası üstten aşağıya bu kadar net konuşabilen ikinci bir kişi daha yok. İstanbul mitinginin büyüklüğünün konuşulmasını engellemek için yapılan bir prosedür.
19-20 kişi hastaneye başvuruyor. Bir kişinin başına büyük ihtimalle itmeden kaynaklı 2 dikiş atılıyor. Onun dışındakilerin hepsi diyor ki “Şuramda bir ağrı var” yani hiçbir lezyon, belirti yok. Bir tiyatro ile karşı karşıyayız.”